Her yıl düzenli olarak kutlanılan ya da hatırlanan birçok özel gün gibi, bir gün var “3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ”. Bugün geldi mi her yerden her kesimden her insandan her kurumdan mükemmel söylemler, ahkâm kesmeler, şöyle yapacağız böyle yapacağız. Şöyle olmalı böyle olmalı. Methiyeler, bir acınmalar vs vs… 4 Aralık günü ise tüm söylemler bir kenara itilir, yine o kesim yani özel gereksinimli kesim sorunlarıyla baş başa kalırlar. Gerçi hakkını yemeyelim çok öncesi yıllara göre bu özel gereksinimli bireylere uygun yaşam koşulları oluşturulmaya çalışılıyor. Göz önünde bulunan birçok iyileştirmeler de yapılmıyor değil. Ancak, bazı yerlerde ve durumlarda hala göze batan önemli eksikliklerin olduğunu görebiliyoruz. Örneğin; bazı kurumlarda olması gereken engelli rampa sistemleri yok. Varsa da uygun standartta değil. Birgün bir kuruma gittik. Merdivenleri yani bina girişi çok yüksekti. Yan tarafa da engelli rampası yapmışlar fakat rampa o kadar dikti ki, bırakın engelli aracıyla çıkmayı yaya bile çıkmakta zorlanıyordu. Yine başka bir yerde bakıyorsun bina ya da kaldırımlara engelli sarı şeritler yapılmış fakat çoğu yeri bozulmuş ve kopmuş. Yani kontrollerinin yapılması gerek. Şimdi özellikle sosyal medya mecralarında milyonlarca paylaşım görürsünüz. Engel, insanların kafasındadır. Engelli birey yoktur, engellenenler vardır, vb. Evet haklısınız. Engelli birey yoktur. Herhangi bir uzvu ya da zihinsel eksikliği veya fazlalığı vardır. Bu engel midir, değil midir sorularını sormak yerine özel bir gereksinime ihtiyaç duydukları kesinliği vardır. O halde ne yapılmalı, bu gereksinimleri karşılanmalı ki bu insanların yaşamları kolaylaşsın. Zaten yaşamını kolaylaştırdığınızda ortada hiçbir sorun kalmıyor ki! 3 Aralık Gününe gelince. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla kutlanmaya başlanmış. Tarihe baktığımızda bu konuda dünya da ne kadar geç kalmış. Ne kadar geç fark etmişiz engelli bireyleri. Şimdi, fark ettik te ne oldu? Biraz da buna bakalım. “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” diye kutlama yapıyoruz. Neyin kutlamasıdır, bunu anlamış değilim. Engelliliğin kutlaması mı olur? Engel varsa sorun var demektir. Kutlama yerine gördüğünüz eksiklikleri ve tespit ettiğiniz sorunları ilgilileriyle masaya yatırır onları çözmek için yollar ararsınız ve çözdüğünüzde de o insanların yaşamları kolaylaşmış olur. Böylece sorun çözerek vatandaşı da mutlu etmiş olursunuz. Yoksa, bir ilçede ya da mahallede ya da başka bir yerde yaşayan vatandaşları topla kutlama yap, bu çözüm değildir. Tabi ki onları onore etmek, mutlu etmek için çeşitli sosyal aktiviteler yapılır. Buna karşı değilim ama bence yetkililerin en büyük aktivitesi bu türden vatandaşlarımızın sorunlarını kalıcı halde çözmek gibi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü vardır ve olmalıdır diye düşünüyorum. Selam olsun özel gereksinimli bireylere! Selam olsun onların fedakâr ve cefakâr ailelerine! Ailelerine diyorum, çünkü yaşamlarına en çok engel konulan bireyler olarak aile fertlerini görüyorum. O aileler ki yaşamlarını ne kadar zor koşullarda sürdürüyorlar gayet yakinen biliyorum ve tanıklık ediyorum. Engelsiz bir dünya dileğimle!
Yaşar GELER